(ANKARA) –CHP’nin düzenlediği Eğitim Maratonu’nda konuşan Ankara Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ahmet Yıldız, 5 yaş grubunun yaklaşık yarısının okula erişemediğine işaret ederek, “LGS sınavlarına göre anne-babanın eğitim ve gelir düzeyi arttıkça, çocuğun eğitim düzeyi de artıyor. Çocukların ailelerinden taşıdığı sermaye, eğitim düzeyini belirliyor. Dinselleştirme ile piyasalaştırma birbirlerini besler hale geldi. Dar gelirli ailelerin çocukları, tarikat yurtlarına muhtaç bırakıldı. Çare, kamucu, nitelikli, laik eğitimdir” dedi.
CHP’nin Eğitim Maratonu’nun on birinci oturumu, “Kamusal Eğitim” başlığıyla gerçekleştirildi. Oturuma katılan Eğitim Sen eski Genel Başkanı Prof. Dr. Nejla Kurul, Ankara Üniversitesi’nden Ahmet Yıldız, Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası Başkanı Eren Edebali kamusal eğitimde yaşanan sıkıntılara değindi.
“Eğitim kamusaldır”
Eğitim-Sen eski Genel Başkanı Prof. Dr. Nejla Kurul, “Kadınların soyadı hakkını elinden almaya çalışan, sokak hayvanlarını bir kıyımın içine çeken, ÖMK gibi öğretmenlerin sorunlarını çözemeyen, aksine sorun getiren bir yasa teklifi ile karşı karşıyayız” dedi. Sağlık ve eğitimin kamusal olmak zorunda olduğunu vurgulayan Kurul, “Bu iki hizmet tüm literatürde kamusal bir hizmet ve hak olarak konuşulur. Erkek egemenliğinin yoğunlaştığı ve katılaştığı bir zamandayız. Oysa kamusal alanda toplumun çeşitliliklerine bakarız, bir çeşitlilikten söz ederiz. Eğitim kamusaldır” diye konuştu.
“Dar gelirli ailelerin çocukları, tarikat yurtlarına muhtaç bırakıldı”
Ankara Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ahmet Yıldız, 5 yaş grubunun yaklaşık yarısının okula erişemediğine işaret ederek, “LGS sınavlarına göre anne-babanın eğitim ve gelir düzeyi arttıkça, çocuğun eğitim düzeyi de artıyor. Çocukların ailelerinden taşıdığı sermaye, eğitim düzeyini belirliyor” diye konuştu. Yıldız, eğitim sisteminin sınav odaklı hale gelmesini eleştirerek, “Bizi buraya getiren neoliberal politikalardır. Dinselleştirme ile piyasalaştırma birbirlerini besler hale geldi. Dar gelirli ailelerin çocukları, tarikat yurtlarına muhtaç bırakıldı. Çare, kamucu, nitelikli, laik eğitimdir” ifadelerini kullandı.
“Öğretmen boyun eğmez, ders verir”
Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası Başkanı Eren Edebali, Meclis Parkı’nda 52 gün boyunca büyük bir mücadele gerçekleştirdiklerini anımsatarak, “Öğretmenler öğretmendir ve kategorize edilemez. Mücadeleyi günlerce sürdüren ve ÖMK’ye karşı mücadele eden Eğitim-İş ve Eğitim-Sen’i selamlıyorum” diyerek konuşmasına başladı. Edebali, daha önce özel okullarda çalışan öğretmenlerin, kamuda çalışanların aldığı ücretin dört katı kadar ücret aldığını belirterek, “Bugün ise yüz binlerce öğretmen asgari ücret koşullarında çalışıyor. Yüz binlerce öğretmenin güvencesiz koşullarda çalışmasına neden oluyor” dedi.
Öğretmenin ucuz işgücü olarak değerlendirilmesine eleştiri getiren Edebali, şöyle konuştu: “Emekçiler de artık çocuklarını özel öğretim kurumlarına göndermek zorunda hissediyor. Kamusal eğitimi ne güçlendirir? Sermayeye karşı mücadele eden somut bir eğitim hareketi güçlendirir. 52 günlük mücadelemizde söylediğimiz gibi öğretmen yalvarmaz, öğretmen el açmaz, öğretmen boyun eğmez, öğretmen ders verir”